BEYNİN ŞİFA GÜCÜ(Kuvvesi)
"ŞİFA KUVVESİ"
BEYİNDEN KAYNAKLANIR...
HER İNSAN
"ÖZ"ÜNDEKİ GİZLİ EVRENSEL KUVVEYİ AÇIĞA ÇIKARABİLİR!
Dünyadayken kişinin kendi hakikatine ermesi,
“beynini” kullanıp değerlendirebilme düzeyi ve kapasitesine bağlıdır.
-Sizin beyin doktorlarınızın ilmi, bizim nazarımızda, deliliği meydana getiren (!) şeytanları kovmak için (!) delileri kamçılayarak kurtarmak isteyen kişiler kadar bile yoktur!
Bir takım dış ışınsal merkezlerin etkisi altında kalarak, size göre anormal davranışlar gösteren kişilere karşı uyguladıkları tedavi şekilleri nedir?.
Uyuşturucu haplar ya da iğneler veya elektro şok dedikleri beyni sarsma işi! Netice?. Çözüm!
Kanser olmuş hastaya, morfin vererek ağrısını duyurtmamaya çalışıp, sonra da “bu hastalığı geçirttik” demeleri gibi!
İdrâkı ayrı, yaşamı ayrı, düzeyi ayrı insanları anlayamadıkları için deli (!) diye niteleyerek gûya meseleye çözüm getirmeleri ve sonra da kendilerine paye vererek bununla öğünmeleri!
Oysa eski bazı bilginlerinizin, deli dediğiniz hastaları müzik ile tedaviye çalışmaları, çok daha müsbet bir yaklaşımdır meseleye! Zira burada ses dalgalarıyla beyni etkileme, uyarma veya uyuşturma mevcuttur. Neyse, zaten esas konumuz da bu değil...
Eğer insan beynine hâkim olabilirse, beynini ayarlayabilirse, programlayabilirse, suda da yürüyebilir, havada da uçar, zehiri de içip tesirsiz hâle getirebilir.
İspatı gene aranızda mevcut ama siz bunu farkedemiyorsunuz!.
-Nasıl aramızda mevcut?
-Karşısındakini hipnotize eden bir kişiyi ele alalım...
Bu hipnotizeden sonra, zehir gibi tuzlu suyu karşısındakine verip, sen limonata içiyorsun dediğinde, o kişi gerçekten limonata içiyormuşçasına o nesneyi içip bundan lezzet de almıyor mu?. Sonra da tuzlu suyu içtiğini hiç hatırlamıyor bile...
Veya daha büyük bir misâl size göre... Hipnotize edilen bir şahsın, hiç bir uyuşturucu verilmeden karnını açıp, mide veya başka bir organını ameliyat yapabiliyorlar mı?.
-Evet bunu gördük televizyonda...
-Peki o şahıs, hiç uyuşturulmadığı halde karnının bıçakla kesilmesini de seyretti ve de hiç acı duymadı değil mi?.
-Evet, öyle!
-Peki bunun nasıl gerçekleştiğini izah edebilen var mı?.
-Hayır! Hipnotize diyorlar ama havada kalan bir kelime, ne oluyor, nasıl oluyor bunu izah edebilen yok!.
Ne anlarsın sen et beyinli, “Allah” kelimesinin geçtiği her yerde “senin özündeki gizli evrensel kuvveden” söz edilip, O’ndaki hassaların açığa çıkartılmasının sana önerildiğini!.
Ne anlarsın sen, insandaki “healing” = “şifa” kuvvesinin beyinden kaynaklanan bir özellik olup, hastalara “okumak” denen şeyin dahi, bu esasa dayandığını, “üfürük” olmadığını; Amerika’da ve İngiltere de bu tür sayısız “şifacı”ların olup, tıb mensuplarının bu olayı Rusya da bile incelemeye aldıklarını!.
“ŞİFÂCI”LARIN TÜM ÇALIŞMALARI,
BEYNİN KONTROLÜ VE PROGRAMLANMASIYLA
MEYDANA GELMEKTEDİR!
-Daha ötesine gidelim istersen… Filipinlerdeki "şifacı"ları duydun herhalde... Biliyorsun neler yaptıklarını?
-Evet, gazetelerde okumuştum... Hastayı, hiç bir alet veya bıçak kullanmadan ameliyat ediyor, kan akıtmıyor, ve sonra da açtığı yeri gene eliyle kapatıyormuş. Hattâ ameliyat izi bile kalmıyormuş! Üstelik ameliyat olan hasta da bu durumu olduğu gibi seyrediyormuş!
-İşte bütün bunlar hep beyinlerin kontroluyla ve programlanmasıyla meydana gelen şeylerdir...
İnsanın madde zindanından çıkabilmesi için tek şansı beyindir!
Kendindeki güç ve kuvvetleri keşfedebilmesi için gene tek yolu, beynini kullanabilmesini öğrenmesidir.